26 Aralık 2010 Pazar

Öğrenilmiş Çaresizlik ve Arabesk

psikolojinin en popüler kavramlarından öğrenilmiş çaresizlik.. bilimsel tanımını verip sağlam bir giriş yapalım, çünkü daha sonra temelsiz savlar öne süreceğim..

olumsuz davranışlardan kaçınma çabasının yokluğu kısaca. Seligman isimli zeki biri tarafından geliştiriliyor bu kavram ve bireyin kontrol edemediği olumsuz olaylara maruz kalmasıyla ortaya çıkan çaresizlik duygusu ve motivasyonsuzluk için kullanıyor.. En güzel örneği zavallı bir deney hayvanı ile yapılan elektrik deneyidir (tabi az volt kullanıyolar ama yine de yazık ya neyse).. İki bölmeli bir kafese konulan köpeğin bulunduğu ortamın zeminine elektrik veriyorlar, köpek zıplayarak diğer bölmeye geçiyor, ancak diğer bölmede de elektrik olduğu için kaçınma davranışı başarısızlıkla sonuçlanır.. belli bir deneme sayısından sonra köpek kendisine verilen elektiriğe tepki vermez.. daha sonra diğer bölmedeki elektrik kesilir ama köpek hiç denemez ve kurtulma fırsatı olduğu halde kaçmaya çalışmaz..

zamanında beni çok etkileyen bir radyo programında arabesk müziğin tarihi anlatılmıştı.. köyden kente göçle başlıyor arabesk, 1950lerde göç arttıkça arabesk de yaygınlık kazanıyor.. 1960'larda ünlü olan orhan gencebaydan müslüm gürsese nasıl gelindiği siyasi dönemlerle açıklanıyordu, sanırım sonra bu konu tutuldu, birkaç yerde daha rastladım.. bilmeyen varsa orhan gencebaydaki isyanını ferdi tayfur ardından da daha da umutsuz sözleri ile piyasaya çıkan müslüm gürses kaderciliği ve çaresizliği takip ediyor.. özetle 80ler işte..

ama arabesk müzik bu kadar iyi bilinirken diğer sanat alanlarında ya da gündelik hayat alışkanlıklarımızdaki yansımaları pek de dikkat çekmiyor.. resimde en bilinen örnek şu ağlayan çocuk tablosu.. sanat akımlarının nasıl çıktığı bilenler bilir çok tartışmalıdır.. hatta tarihte mali açıdan sıkıntı yaşayan ressamların sırf bu sebeplerle bir araya gelip biz şu akımın üyeleriyiz diye açıklamalar yaptığı bile olmuştur.. arabesk bir akım olarak adlandırılsaydı (ki sanırım sanat tarihi açısından çok uygunsuz olurdu ama zorlamak istiyorum) adı öğrenilmiş çaresizlik akımı olmayı her şeyiyle hak ediyor.. varlığı çevresindeki hiçbir şeyi değiştirmeyen, eylemleri, edimleri değersiz, sürekli engellenen, rahatsız edilen, süründürülen insanlar toplamının ifade biçimi arabesk.. şu melankolik resimler diye internette her yeri dolduran yüzeysel çalışmalar, apartmanlardaki o iğrenç kilim desenleri, pembe cart yeşil karton piyerler, depresyonun moda olması, yılmaz erdoğan, jaguar desenli terlikler, akp belediyelerinin şu çok sevdiği su havuzları, rengarenk ışıklar, beni sevmiyor galibalar, vs vs say say bitmez.. özenle yaşatıyoruz öğrenilmiş çaresizliğimizi..

beni en rahatsız eden sol eğilimli gruplardaki arabesk, çünkü sol düşünce alışkanlıklarına ters.. ezilenler kelimesi sol jargona nasıl girdi bilmiyorum ama herhalde ezik insanlar örgütlenip kurtaracak bu dünyayı diye düşünmüyorlardır.. bilemiyorum ama solda türeyen arabesk kültürü denemelerin hep başarısızlıkla sonuçlanmasından kaynaklanıyor gibi geliyor bana.. elbette eğitim sistemini, sağlık sistemini, saymayalım bu ülkede doğru bir şey yok ki, hepsini o yüzden değiştirmek lazım, ama hemen şimdi mümkün mü.. nihai hedef ve bugün arasındaki uzaklıkta çabalarının, emeklerinin boşa gittiğini gören insanların umutsuzluk üretmesi çok normal, doğal insan psikolojisi işte.. 70lerde en sevdiğim hikayeler hep şu gönüllüler bir köye gitmiş, işte bütün çocukları aşı yapmışlar, gönüllüler işte gitmiş şuradaki kadınlara okuma-yazma öğretmiş hikayeleridir.. değiştirebildiğini gören insan mücadele eder.. bence..

beni ikinci en çok rahatsız eden arabesk astropress kalıbındaki insanların (off kriter yaptım bizim siteyi) "aman hep aynı işte" noktasındaki ruh hali.. dünyayı değiştirmek ya da dağları delmek gibi hedefleri olmayan, sadece biraz tartışmak, biraz üretmek, biraz kafa çalıştırmak, biraz da eğlenmek derdiyle biraraya gelenler bile "ya bak olmuyor" kıvamına gelebiliyorsa benim öfke patlamalarımı da doğal karşılayacaksınız valla..

bu arada not düşmek isterim, arabesk iğrençtir gibi bir alt okuması yoktur bu yazının, kabul etmek lazım, bir olgudur arabesk, adam gibi yaklaşmak gerek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder